بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَكَذَّبَ وَعَصَىٰ ٢١

Fakat o Musa'yı yalanladı, karşı geldi.

– Seyyid Kutub

ثُمَّ أَدْبَرَ يَسْعَىٰ ٢٢

Sonra sırtını döndü; çalışmağa koyuldu.

– Seyyid Kutub

فَحَشَرَ فَنَادَىٰ ٢٣

Adamlarını toplayıp seslendi:

– Seyyid Kutub

فَقَالَ أَنَاْ رَبُّكُمُ ٱلْأَعْلَىٰ ٢٤

Sizin en yüce Rabbiniz benim dedi.

– Seyyid Kutub

فَأَخَذَهُ ٱللَّهُ نَكَالَ ٱلْءَاخِرَةِ وَٱلْأُولَىٰٓ ٢٥

Allah bunun üzerine onu dünya ve ahiret azabına uğrattı.

– Seyyid Kutub

إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَعِبْرَةً لِّمَن يَخْشَىٰٓ ٢٦

Doğrusu bunda Allah'tan korkan kimseye ders vardır.

– Seyyid Kutub

ءَأَنتُمْ أَشَدُّ خَلْقًا أَمِ ٱلسَّمَآءُۚ بَنَىٰهَا ٢٧

Ey inkarcılar! Sizi yaratmak mı daha zordur, yoksa göğü yaratmak mı?

– Seyyid Kutub

رَفَعَ سَمْكَهَا فَسَوَّىٰهَا ٢٨

Ki Allah onu bina edip yükseltmiş ve ona şekil vermiştir.

– Seyyid Kutub

وَأَغْطَشَ لَيْلَهَا وَأَخْرَجَ ضُحَىٰهَا ٢٩

Gecesini karanlık yapmıştır. Gündüzünü aydınlatmıştır.

– Seyyid Kutub

وَٱلْأَرْضَ بَعْدَ ذَٰلِكَ دَحَىٰهَآ ٣٠

Ardından yeri düzenlemiştir.

– Seyyid Kutub

أَخْرَجَ مِنْهَا مَآءَهَا وَمَرْعَىٰهَا ٣١

Suyunu ondan çıkarmış ve otlak yer meydana getirmiştir.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu